Pisa kulesinin hikayesini bilenleriniz vardır, ilginç bir hikayesi var. Kulenin yapılış amacı;” Pisa’nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik’e rakip olarak yapılmış “. Aman ne güç, ne zenginlik.. Vatandaşlar, 56 katlı kuleyi, 3m temel genişliğiyle(!) yumuşak zemine yapmaya çalışmışlar, tabii ellerine yüzlerine bulaştırmışlar fakat nafile.
Pisa kulesinin hikayesini aktaracağım, aktarmamın sebebi kulenin bir şaheser oluşu filan değil, bizim tarihteki derya üzerine camii yapabilen mimarlarımızın, savaş meydanında bu zamanda dökülemeyen topları döktüren padişahlarımızın kıymetini anlamamız içindir.
Tarihi Pisa kentinin askeri başarılarının ve zenginliğinin dorukta olduğu bir dönemde (!), 12. yüzyılın ikinci yarısında kilise ileri gelenleri Miracoli Meydanı’nda 3 anıt yapının yapımına karar verdiler. Bunlardan biri büyük bir katedral olan Duomo, diğeri Vaftizhane, üçüncüsü ise Çan Kulesi idi. Çan kulesinin giriş kapısının üzerinde belirtilen yapıya başlangıç tarihi 9 Ağustos 1173’tür. Kulenin mimarı, tamamlandığında ancak 54m’ye yükselebilen kulenin 100m yükselmesini planlamaktaydı. Bu nedenle 700m3 kırma taş ve harçtan oluşan, duvar kalınlığı 3.57m’yİ bulan, spiral biçimli bir temel inşa edilmişti. Kule konstrüksiyonunun ana malzemeleri mermer ve kireç taşıydı. Kulenin ilk katı sağır kemerli duvarlardan ve bunların önündeki klasik başlıklı sütunlardan oluşuyordu. Kule, 1178’de konstrüksiyon 3. kata ulaştığında batmaya başlamıştır. Bunun nedeni 3m’lik temelin, zayıf, stabil olmayan, ince kum, kil ve deniz kabuklarından oluşan bir zemine oturmasıdır. İki nehrin kavuştuğu lagün üzerinde yer alan Pisa kentinin alüvyonlu toprağı, inşaatlar için zayıf bir zemin oluşturmaktadır. Bu da tasarımın daha baştan kusurlu olması demekti. Bunu takiben konstrüksiyon yaklaşık bir yüzyıl durmak zorunda kaldı. Çünkü Pisa’lılar sürekli olarak Cenova, Lucca ve Floransa ile savaşıyorlardı. Bu gecikme, alt zemin toprağının yerleşmesi için zaman kazanılmasını sağladı. Aksi durumda kule büyük İhtimalle devrilecekti. 1198te bitmemiş konstrüksiyonun üçüncü katına saatler geçici olarak yerleştirildi. 1272’de Camposanto’nun mimarı Giovanni di Simone, İşe bırakıldığı yerden başladı. Mühendisler, eğimi dengelemek için yüksek katlarda bir tarafın kat döşemelerini diğer taraftan daha yüksek olacak biçimde inşa ettiler. Bu da kulenin diğer tarafa meyletmesine yol açtı. 1278’de yedinci kata ulaşıldığında yapı güneye 1 derece (80cm) yatmıştı. 1284’de Pisa’lılar, Melorya Savaşı’nda Cenova’l ılara yenildiğinde kulenin yapımı gene durdu. Yedinci kat 1319’da tamamlandı. Çan odası 1372’ye kadar eklenmedi. Bunu, kulenin Romanesk stilini çan odasının Gotik elemanlarıyla başarılı bir şekilde kaynaştıran Tommaso di Andrea Pisano inşa etti. Güneye doğru eğimi dengelemek amacıyla yedinci kornişten itibaren güney tarafına 6 basamak, kuzey tarafına 4 basamak eklediler. Çan odasında, her biri bir notaya denk gelen 7 çan bulunmaktaydı. 1372 yılında kule, yaklaşık 55m’yi bulan 8 katıyla sonunda tamamlanmıştı.
Geçen yüzyıllar boyunca mimar ve mühendisler, Pisa Kulesi’nin eğimine çözüm getirmek için çeşitli girişimlerde bulundular. 1838 yılında mimar Alessandro Della Gherardesca, kulenin çevresine gömülü temel basamaklarını ve sütun kaidelerini ortaya çıkarmak için catino denen bir yürüme yolu kazdı. Catino güney tarafında su seviyesinin altında kaldığından, kazı suyun içeriye dolmasına neden oldu ve bunu takiben kule, yarım derece daha yattı, 1911’den itibaren gerçekleştirilen teodolit okumaları eğer daha önce gerçekleşmezse kulenin 2050’de yıkılacağını öngörüyordu. Kulenin aslında nasıl olup ta yıkılmadığı merak konusudur. Kurtarma çalışmaları başlamadan önce yapılan bir bilgisayar modellemesinde, sanal eğim gerçek eğjme ulaşamadan kulenin bilgisayar modelinin yıkıldığı gözlenmiştir. (Gerçekte dikeyden 5,5 derece sapma vardı, halbuki model 5,44 derecede yıkıldı.) Kurtarma çalışmalarında önemli rol alan inşaat mühendisi John Burland, kulenin bugüne kadar yıkılmamasının nedenini kulenin 14,500 tonluk kütlesi olduğunu söylemiştir, Sonunda 1 990 yılında kule güvenliği sağlama ve restorasyon çalışmaları için kapatıldı. 2001’e kadar süren restorasyon sonucu yapının eğimi azaltılarak 1838’deki durumuna geri döndürüldü. 1993’de kulenin eğikliği 4,47metreyle rekor düzeye ulaşmıştı. Yapılan kurtarma çalışmaları sonucu 2001 yılında eğimin 4,10 metreye düşmesi sağlandı. Pisa Kulesi kurtarma çalışmalarına rehberlik etmiş olan Prof. Michele Jamiolkowskİ, 1700’lü yıllardan bu yana kuledeki eğim değişikliğinin ilk defa durduğunu, 3,99 metreye inmiş olan eğimin sabitlik kazandığını kamuoyuna açıkladı. Böylelikle kulenin bir 300 yıl daha güvenle ayakta durması öngörülmektedir.
Her gün eğilen ünlü kuleye önce 870 ton ağırlık kondu. Gövde, çelik halatlarla bağlandı. Altındaki toprak oyuldu ve halatlar çekildi.
1 – 1989’dabir milyon ziyaretçinin basamaklarını zorlukla tırmandığı kulenin, tehlike çanlarının çalması üzerine Ocak 1990’da kapatılarak kurtarma operasyonu için uluslararası bir komite kuruldu ve hazırlanan plan uygulamaya konuldu.
2 – İlkin kulenin alt kısmındaki eğik tarafın tam karşıtı olan kuzey bölgesine 870 ton ağırlığında kurşun kalıplar konuldu. Böylece eğikliğin daha da ilerlemesi durduruldu. Bunun ardından kule, çelik halatlarla başka noktalara bağlandı.
3 – Üçüncü aşamada kurşun ağırlıkların konulduğu bölgenin altı kazınarak, toprağı alındı. Ve çelik halatlar karşı taraftaki denk ağırlıkta bağlandığı iki ayrı bölgeden çekilerek, kulenin eğikliği 5.5 dereceden 5 dereceye düşürüldü. Kule için geçen 12 yıl zarfında bugüne kadar 55 milyar İtalyan lireti (yaklaşık 38 trilyon TL) harcandı.
Ölçülerle Pisa Kulesi
* Yükseklik: 58,36m (temelden), 55m (zeminden) 8 kat,
* Temel dış çapı: 15,484m
* Temel iç çapı: 7,368m
* Eğim derecesi: Dikeyden 3,97 derece (dikeyden 3,9m sapma) 2008 deki durum
* Duvar kalınlığı: Temelde 4m, en üstte 2,4m
* Ağırlık: 14,700ton
* Çan sayısı: 7 (her biri bir notanın sesini veriyor.)
* Çan kulesine çıkan basamak sayısı: 296 adet.